Nazım Hikmet Meydanı’nda düzenlenen festivalin açılışında konuşan Kaymakam Mehmet Maraşlı, festivali organize eden belediye ve sivil toplum örgütlerine teşekkür etti.
Arguvan Belediye Başkanı Hüseyin Taştan, festivali yıllardır kendi imkanlarıyla düzenlediklerini belirterek, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek görmediklerini söyledi.
Konuşmaların ardından Sabahat Akkiraz, Özlem Büyük ve Aşık Ercan sahne aldı.
Festivalin ilk gününe CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“CEMEVLERİ YASALLAŞMALI..”
Arguvan Türkü Festivali’nde sevenleriyle buluşan CHP İstanbul Milletvekili ve ünlü Türk Halk Müziği sanatçısı Sebahat Akkiraz, cemevlerinin yasallaşmasını istediklerini ve yıllardır bunun mücadelesini verdiğini kaydederek, “Yoksulluğumuz da var, terör de var. Ama ben cemevlerinin yasallaşması için öteden beri mücadele veririm. Ve iktidar Alevilerin bu taleplerini her fırsatta reddeder. Biz mücadele edeceğiz ve o yasal hakkımızı alacağız. Sizin desteklerinizle mücadele devam edecek” dedi.
Akkiraz, duruşlarından hiçbir zaman ödün vermeyeceklerini ifade ederek, şunları söyledi:
“Bilmeyenler, provoke edenler Alevilerin ve inançlarının üstünde tepinemeyecekler. Biz ne Pir Sultan’dan, ne Kerbela’dan ne de Hüseyin’den vazgeçeriz. Vazgeçemeyiz. Bu bizim mirasımız, ilkeli duruşumuzdur.”
AĞBABA’NIN KONUŞMASI..
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Türküler Anadolu’nun tarihidir, edebiyatıdır, siyasetidir.
Acıları, yokluğu ama aynı zamanda umutları dile getirir.
Türküler bir toplumun duygularının yoğunluğu, düşüncelerinin zenginliğinin ifadesidir.
Arguvan bu nedenle çok büyük bir misyonu üstlenerek türkülerin gözesi olmuştur.
Değerli dostlar,
Türkiye’de hatta Dünya’da kayısı denilince akla Malatya, türkü denilince Arguvan gelir. Bunun kıymetini herkesin bilmesi, Arguvan’a hak ettiği değerin verilmesi gerekir.
Bizler Arguvan kimliğinin nasıl bir değer olduğunu iyi biliyoruz.
Ve bugün burada toplanan sizler, türkülerinize ve Arguvan’a sahip çıkıyorsunuz.
Ama aynı şeyi bu ülkeyi yönetenler için söylemek mümkün değil…
Bu önemli festival; Arguvan Vakfının büyük özverisiyle, Arguvan Belediyesinin ve halkının büyük fedakârlıkları ile yapılıyor. Ama bu organizasyona hükümetin ve Kültür Bakanlığının hiçbir desteği yok.
Ancak bırakın desteği, köstek oluyorlar. Arguvan’ın İlçe kimliğini elinden almaya çalışıyorlar. Hiç hak etmediği halde Adliyesini kapatıyorlar. Bu Arguvan’a yapılan en büyük haksızlıktır. Yıllardan beri Arguvan’a bir tek çivi çakmayanlar, olanları da ortadan kaldırıyor.
Değerli dostlar,
Bu sıradan bir festival değil.
Burası da sıradan bir ilçe değil.
Arguvan Dünyanın ilk ve tek türkü festivalinin yapıldığı yer. Kimliğiyle, kültürüyle, tarihiyle, insanıyla, türküsüyle başlı başına bir değer olan Arguvan’ın ilçe kimliğini elinden almaya çalışmak bu halka yapılacak en büyük zulümdür.
Ben sizden aldığım güçle, Malatya’ya, Arguvan’a yapılan haksızlıklara, Mecliste ve her ortamda karşı çıkmaya devam edeceğim.
Her zaman haksıza karşı haklının, zalime karşı mazlumun yanında olmaya devam edeceğim.
Füze Kalkanına karşı Kürecik halkıyla nasıl ki omuz omuzaysak, , Cezaevlerinde ki aydınların, bilim insanlarının, muhalif gazetecilerin nasıl ki yanındaysak,
Adliyesi kapatılan, İlçesi kapatılmaya çalışılan , kültürü yok sayılan Arguvan Halkının da sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğiz.
Sevgili Arguvanlılar,
Yüzyıllardan beri savaşa karşı barışın, nefrete karşı hoşgörünün, düşmanlığa karşı kardeşliğin sesini yükseltiyorsunuz.
Çünkü sizler bir elinde aslanı, bir elinde ceylanı barış içinde yaşatanların öğretisinden geliyorsunuz.
Değerli dostlar,
Türküler Kürtçe de olsa, Türkçe de olsa kardeştir. Türküler Anadolu’nun en güzel sesidir. Herkesin bu güzelliklere sahip çıkması gerekir. Bizler Türkülerimizin dili ne olursa olsun sahip çıkacağız. Her zaman her koşulda kavgayı değil, kardeşliği savunacağız.
Kardeşliğimiz de sözde olmayacak. Kendimiz için ne istiyorsak herkes için de onu isteyeceğiz. Kendimize layık gördüğümüzü başkasından esirgemeyeceğiz.
Değerli Dostlar;
Son günlerde gündemde olan bir konuya da izninizle değinmek istiyorum. Biliyorsunuz yıllardır Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilerek, yasal bir statüye kavuşturulması talepleri var.
Bir inancın ne olduğuna ve nasıl yaşanacağına ancak o inancın sahipleri karar verir.
Cemevlerinin yasal ibadethane olmadığına dair fetva vermek kimsenin hakkı da değildir, Haddi de değildir.
Anadolu’da yaşayan Aleviler, yüzyıllardan beri ibadetlerini, kimseden icazet almadan cemevlerinde yapmaktadır.
TBMM Başkanı, Meclise Cemevi talebiyle ilgili “Diyanet İşleri Balkanına değil de Meteoroloji Müdürüne mi soracaktık” demiş. Diyanet İşleri Başkanına değil, Meteoroloji Müdürüne değil o inancı yaşayanlara soracaksınız. Arguvanlılara soracaksınız. Alevilere soracaksınız.
Bizler, ayıran değil birleştireniz, ötekileştiren değil sahipleneniz. Alevilerin inancını, cemevini, kültürünü yok sayarak ülkeyi geren, insanlar arasına nifak sokanlara izin vermeyeceğiz.
Değerli Arguvanlılar,
Sizler Yüzyıllardır barışın, dostluğun ve kardeşliğin sazını çalıyorsunuz.
Barışa ve kardeşliğe hep birlikte semah dönüyorsunuz.
Kazanlarınızda eşitlik, sevgi ve hoşgörü kaynatıyorsunuz.
Bizler Alevi- Sünni ayırt etmeden; Türkü, Kürdü, her dilden , etnik kimlikte herkesi, hor görmeden , sevgi ve kardeşlikle kucaklayan bir anlayışı savunuyoruz.
Onun için burada , yüzyıllardan beri hep birlikte, sevgi ve barış ateşinin yandığı Arguvandayız.
Onun için Arguvan demek, Hacı Bektaş-ı Veli demektir.
Arguvan demek Derviş Muhammet, Ozan Aşıki ve Şah Sultan demektir.
Arguvan demek, Pir Sultan Abdal Demektir.
Arguvan demek, Nazım Hikmet ve Deniz Gezmiş demektir.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum…”
PANEL..
Arguvan ilçesinde geleneksel olarak düzenlenen ”10. Arguvan Uluslararası Türkü Festivali” kapsamında ”Yargı Neredeye Gidiyor-” konulu panel düzenlendi.
İlçedeki halı sahada gerçekleştirilen panele, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da katıldı. Panelde konuşan Cihaner, yargının herkesi ilgilendirdiğini, hayatına nüfuz ettiğini belirtti.
Cezaevlerinde hükümlü ve tutukluların sıkıntılar yaşadığını ifade eden Cihaner, tutukluluk sürelerinin uzun olduğu görüşünü savundu. Cihaner, ülkede yargıdan bahsedilemeyeceğini ileri sürdü.