Oğuzlar Orta Asya da Kıpçaklarla uğraştıktan sonra Moğalların baskısıyla Horasan’dan kalkıp ‘Halep- Urfa – G.Antep ve çevrelerinde gelip konaklarlar., ‘Boz Oklar ve Üç Oklar’ olarak ikiye ayrılan Türkmenlerin 40 bin çadırdan oluştukları bir çok kaynaklarda görülmektedir.
Ne var ki, Anadolu’da iskanı yapılan büyük Türk aşiretleri her zaman parçalanma siyasetine tabi tutulmuş. Aynı aşirete bağlı zümreler birbirinden uzak Anadolu’nun muhtelif bölgelerine dağıtılmış.
Bu usül yeni değildi, Türk Moğal imparatorluğunun kurucusu Cengiz Han tarafından ve bir çok büyük Türk uruğlarını dağıtmak suretiyle, yine aynı isim altında küçük küçük zümreler halinde yaşayan oymaklar şeklini almıştı. Bu siyaset Selçuklular da ve daha sonra Osmanlılarda da görüldü.
Yirmi dört Oğuz boyları arasından birinin ismi de Beğ Dililer dir. Bunlardan bir kısmı gelip Yıldızeli yaylalarında yaylar. Birisi Güneş Diğer ikisi de Boyun adını taşıyan yerleşme alanlarında ‘Deve Taş- Boz üyük ve Yellice’ye bağlı Alaca Han’a yerleşirler.
İsaköyü Beğleri Alaca Han da bir süre kaldıktan sonra kış aylarında tohma su kenarlarında kışlar ve bir yandan da yer arama çabaları sürer. Genelde Arguvan ve çevrede aynı yolu takip edip gelip bu günkü yerlerde geldikleri yerlerin adı ile 46 köy bulunmaktadır. 14 yy, başlarında, birbirine yakın tarihlerde bu yöre köyleri bir Oğuz Türkmen köyleri olarak oluşur ve o önemini de korurlar.
İsaköyü Beğlerinden ‘Abbas Beğ- Yusup Beğ’ iki kardeş tahminen 14 yy ortalarında bu yere İsaköyü adını kor ve yerleşirler. ‘İsa LUVİ Dilinde göçebe yer adıdır’.
1520 Tahrir tesbitlerinde çevrede ‘Kışla – Eşikte – Eriski ve Ödek de İsaköyü ile birlikte köy olarak kayıtlara geçer ve vergilendirilir. 17 yy dan itibaren bu köyler yerlerini yaz bahçe evi olarak kor ve İsaköyü de toplanır büyük bir Türkmen köyü olarak önemini korur.
Günümüzde İsaköyü (Miçiler-Şıhlar –Karahıdırlılar-Kürtler- ve en aşağı mahallede Beğler’, bu kabilelerden oluşmaktadır.
Ayrıca, Kavlaklar – Avşarlar- Kalhanlılar- Karamöğler- Besleme ailesi- dışında bir çok aile de lagap ve soy isimleriyle 17 yy dan itibaren gelip günümüzde de köy halkı olarak ikamet etmekteler;
Uğurlular – Alplar – Yıldırımlar –Mengüçler – Erenler- Çakırlar – Karaslanlar – Demiralplar
Ardıçlar –Çakmaklar – Gökler – İzciler – Kaymazlar – Kayalar – Ercanlar – Özdemirler – Öztürkler – Işıklar – Yalçınlar – Yalçınoğulları – Baykanlar – Gedikler – Oğuzlar – Turgutlar – Uçmaklar – Sarılar – Sarıgüller – Dincerler – Ertaşlar- Kutlarlar – Kılıçlar – Şahinler – Ünallar – Aslanlar – Karamanlar – Çakmaklar – Avşaroğulları – Özdeşerler – Aksoylar – Korkmazlar. Olarak ikametleri devam eder.
Ayrıca; Köy sınırları içerisinde eski tarihi MÖ. Ait Höyük ve köyün oluşumundan sonra da iki yatır ‘Kani Baba ve Divana’ ziyarete açıktır.
İsaköyü kurulduğunda Beğlerin yaptırdığı Selçuklu modeli ‘Kemer Kubbeler aşağı Çeşme’ dışında, köyün üst kuzey doğusunda dere içinde ‘Hüsne Zulal Çeşmesi’ Miçilerden Bekir efendinin yaptırdığı ‘Yukarı Çeşme’ bilinen ve göze görünen eserlerdir.
Köyün Coğrafi Yapısı; İsaköyü doğasal olarak az da olsa engebeli olup doğusunda Ali Ağa çayı ile kesişir. Batısı ve güneye doğru ilk görünüşte çıplak bir ova görünümünde olsa da, genellikle su elde edilen yerlerde yetiştirilmiş bir çok kayısı bahçesine rastlamak mümkün.
Doğusunda ‘Yazıbaşı – Batısında Aşağı Sülmenli – Güneyde Morhamam ve Gümüşlü – Kuzeyinde Karahöyük – Kuzeydoğusu Yamaç – Kuzeybatısı Arguvan Merkez ile bitişiktir.
Tarımda da ilerlemiş olan İsaköyü lüler işlerini moderin iş makineleriyle yapmaktalar.
Okuma oranı da yüksek olan İsköyü cumhuriyet döneminde bilhassa çok sayıda ve bölümde üniversite mezunu yetiştirmiş. İlçenin nüfus ve ekonomide de güçlü bir köy olarak da bilinir.
Alıntı; Oğuzları Uzantısı Arguvan’ın İsa Köyü -Ali RIZA UĞURLU-