29 YIL ÖNCE, KAHRAMANMARAŞ’TA 111 KIŞINİN ÖLDURULDUGU BIR KATLIAM YAŞANDI
Tarihe "Maraş Katliami" olarak gecen olaylarin uzerinden 29 yil gecti. Fasist saldirilarin, katliamlarin birbiri ardina geldigi 1978 yilina, Kahramanmaras katliaminin yapildigi gunlere tarihte kisa bir yolculuk yapalim hep birlikte..
19 Aralik 1978 gunu Cicek Sinemasi’nda bir film gosterilmekte…
Salon "ulkucu" genclerle dolu. Sovyetler Birligi’ndeki "komunist zulmu" anlatan, Cuneyt Arkin ve Oya Aydogan’in bas rollerini oynadiklari, Mehmet Kilic’in yonettigi "Gunes Ne Zaman Dogacak?"
isimli filmin arasinda bir ses bombasi patladi. Gece yarisi patlayan bombanin ardindan "seyirciler" sokaga dokulduler. "Seyirciler", birden bire "eylemci" olup, "Kanimiz aksa da zafer Islamin!" sloganini atarak CHP Il binasina saldirdilar…
Bir suredir sehirde dolasan "Komunistler, Allahsiz Aleviler sehir suyuna zehir kattilar" soylentisi, "Sinemayi komunistler bombaladi" soylemi ile birlesince olanlar oldu… Ertesi gun Alevilerin oturdugu bir kahvehane bombalandi. 21 Aralik gunu TOB-DER uyesi iki Ögretmen, Haci Colak ve Mustafa Yuzbasioglu olduruldu. 22 Aralik’ta oldurulen iki ogretmenin cenaze torenine on bin kisi katildi.
Cenaze korteji Ulucami onune geldiginde cami icinde ve cevresinde iki bin kisi silahlanmis bir sekilde cenaze kortejini beklemekteydi.
O gun, Baglarbasi Cami-i imami Mustafa Yildiz, Cuma vaazinda halki saldiriya su sozlerle hazirlamisti: "Oruc tutmak, namaz kilmakla haci olunmaz, bir Alevi oldurursen bes sefer hacca gitmis gibi sevap kazanirsin. Butun din kardeslerimiz hukumete ve komunistlere, dinsizlere karsi ayaklanmalidir."
Fasistlerin onculugundeki "karakalabaliklar", "Komunistlerin ve Alevilerin cenaze namazi kilinmaz!" slogani esliginde cenaze kortejine saldirdi. Kortej dagitildi. Ama kalabaligin "ofkesi" dinmemisti! Kahramanmaras carsisina dogru yuruyuse gecenler, CHP’li ve Alevi olan yurttaslara ait isyerleri tahrip ettiler. Catismalarda 3 kisi daha yasamini yitirdi. Daha onceden belirlenen evler ve isyerleri MHP ya da UGD yazilariyla, "Uc Hilal" isaretleriyle donatildi. Onlar haricindeki ev ve isyerleri yerle bir edildi. O gece fasistler; sokak sokak, ev ev dolasarak ertesi gun "komunist Alevilerin silahli saldirilarda bulunacagi" soylentisini yaydilar.
"BIR ALEVI OLDUREN…"
Ertesi gun yani 23 Aralik’ta katliamin cagrisi Belediye
hoparlorlerinden ve Ulucami minarelerinden yankilanacakti: "Alevi kafirler, Yorukse-lim’de bircok din kardesimizi sehit ediyorlar.
Allah’ini seven Muslumanlar hazir olsunlar!" Iste, ulke tarihine koca bir utanc olarak gececek olaylar bu yalanla baslayacakti…
Basta Yorukselim olmak uzere Alevilerin yasadigi Serintepe, Magarah ve Yenimahalle semtlerinde evlere saldirildi. Uzun menzilli silahlarla taranan evler, bombalandi ve yakildi. Coluk cocuk, kadin erkek demeden Aleviler vahsice oldurulmeye basladi. Ellerinde silahlar, taslar, sopalar, keserler, baltalarla saldiran gozu donmus caniler tam bir katliam yaptilar…
24 Aralik sabahi sehirde sokaga cikma yasagi ilan edildi. Gunlerdir devam eden olaylari onlemekte yetersiz kalan askerin yardim cagrisi dikkate alinmamis, sehre askeri guc gonderilmemisti. O gun sokaga cikma yasagina sadece Alevi yurttaslar ve polisler uydu. Olaylar sirasinda saldirganlar arasinda polislerin de bulunmasi nedeniyle,
polis gorev disi birakilmisti. Sabahin erken saatlerinden itibaren civar sehir ve koylerden gelen fasistlerin de yardimiyla saldirilar basladi. Ogle saatlerinde CHP, TIP, TIKP, TOB-DER, POL-DER binalari yerle bir edilmisti. Av tufegi satan dukkanlarin yagmalanmasiyla silahlanan karakalabaliklar, "Musluman Turkiye" slogani ile Alevi
mahallerine bir kez daha saldirdi. "Bugun cihat gunudur, bir Alevi olduren cennete gider. Sutcu Imam askina vurun!.." naralariyla savunmasiz insanlar kursuna dizildi. Evleriyle birlikte yakildilar… Butun bunlar yetmezmis gibi, hastaneler kusatildi. Bir sekilde kurtulan yaralilar olduruldu.
Sehir tam bir kiyamet gunu yasiyordu. Fasistlerin bir baska
yalanina, "Alevilerinin, dinsiz ve sunnetsiz" olduguna inanan o gozu donmus caniler yollarda erkekleri cevirip, pantolonlarini indirip sunnetli olup olmadiklarina bakiyorlardi.
25 Aralik gunu de devam eden olaylar ancak gece yarisinda sona erecekti. 19 Aralik’ta baslayan olaylarin bilancosu agirdi: Resmi rakamlara gore 104 kisi, yasayanlara gore de 111 kisi yasamini
yitirmis, 1000’in uzerinde insan yaralanmis, 552 ev ve 289 isyeri tahrip edilip, yakilmisti. Bu katliamin sorumlulari olarak ilk gunlerde sadece 75 kisi yakalanmisti. Olaylar butun Turkiye’yi sarsti. Fasistlerin istedikleri olmustu. Katliam, dehset ve korku yaratmisti. Ve elbette ofke!..
KAHRAMANMARAS TOPLUMSAL OLAYLARi!
Butun bu olaylar olurken devlet ne yapiyordu diye soranlara yanit verelim. Iktidarda CHP vardi, basbakan Bulent Ecevit’ti. Olaylarin baslamasiyla birlikte yetersiz kaldigi, kendisine yapilan saldirilar karsisinda bile etkisiz kalan guvenlik kuvvetlerine takviye bir turlu gelememisti.
Kahramanmaras’ta yasanan bu katliami, "Kahramanmaras Toplumsal Olaylari" olarak nitelendiren Ecevit, careyi "sikiyonetim" ilan etmekte bulacakti. 25 Aralik gecesi toplanan Bakanlar Kurulu, Genelkurmay Baskani Kenan Evren ile Kara Kuvvetleri Komutani Orgeneral Nurettin Ersin’in de katildigi toplantida "yaygin siddet
eylemlerini" engellemek icin 13 ilde sikiyonetim karari aldi.
Turkiye’yi 12 Eylul darbesine goturecek surec boylece baslamis oluyordu. Muhalefet lideri Suleyman Demirel, aylardir dile getirdigi sıkıyonetimin ilanindan cok memnundu. Elbette asil memnunlugu bu
katliamla birlikte basbakanliga daha fazla yaklasiyor olmasiydi.
Demirel gibi sikiyonetim isteyen bir baska lider Alpaslan Turkes’ti.
O da bu durumdan memnundu ancak daha once Kahramanmaras katliaminin provasi niteliginde sayilabilecek Malatya, Sivas ve Elazig olaylarinda olanlarin disinda bir sey olmustu. Katliam butun Turkiye’de buyuk nefret uyandirmisti. Katliamin ardinda MHP ve ulkuculerin oldugu gercegi, bebekleri bile gozlerini kirpmadan oldurenlerin sagci olmalari "ic savas" senaryolarini bozmustu.
OZAYDINLI’NIN RAPORU
Gelelim bu katliamin senaryo yazarlarina ve oyuncularina… Donemin Icisleri Bakani Irfan Ozaydinli’nin ozel bir ekibe hazirlattigi ve kamuoyuna yansimayan bir rapordan bir bolumu birlikte okuyalim: "18.12.1978 gunu UGD Maras subesi Ikinci Baskani Mustafa Kanlidere, Okkes Kenger ve Ucuncu Baskan Mustafa Tecirli’ye, ‘halki kiskirtmak, tahrik etmek ve isyanini saglamak icin, solcularin attigi susu verilmek kaydiyla, tahrip gucu az bir dinamit atilmasini’ emretmistir." Yeni Gundem dergisinin 1986 yilinda ilk
kez acikladigi rapor Cicek Sinemasi’nin bombalanmasiyla
baslamaktadir. Raporda akillara takilan bir baska ilginc ayrinti da olaylarin hemen oncesinde sehrin konuklarinin cogalmasidir. "19-25 Aralik 1978 tarihleri arasinda Kahramanmaras ili otellerinde kalan kisilerle ilgili yapilan arastirma" ile ilgili bolumu okuyalim: "19-20 Aralik gunu yatan ve kendilerini Milli Piyangocu olarak tanitan
26 degisik isimli sahisin, Mili Piyango Idaresi’nden alinan, 26 Ocak gun ve 0313/653 sayili yazilari ve ekinde bulunan belgelerden, ne sabit, ne de seyyar bayi olmadiklari anlasilmaktadir.
Kahramanmaras ilinde de yeteri kadar Milli Piyango bayii vardir. Ve 19-25 Aralik gunlerinde cekilis olamayacagina gore, sahte meslek gostererek kalan bu kisilerin, olaylardan haberdar olarak gelmis militanlar olduklari kanisi uyanmaktadir." [1]
Simdi "sen bu piyangoculara niye taktin," diye soracaksiniz…
Taktim, cunku yillar sonra tipki Kahramanmaras’taki gibi Alevilere karsi duzenlenen bir baska katliamda, 2 Temmuz 1993’te duzenlenen Sivas Katliami’nda da rastladim bu piyangoculara. Olaylardan sonra arastirma yapan mufettislerin raporlarinda yine olaylar oncesi
Sivas’a gelen ve otel kayit defterini dolduran "yabancilar"dan soz ediliyordu. Kahramanmaras’in piyangoculari, Sivas’ta "Hicret kosuculari" yani atlet olmuslardi. Aslinda durum apacikti. Once disardan profesyonel katiler ve tertipciler geliyor. Halk tahrik
edilerek olaylar baslatilip, yonlendiriliyor ve sonra sehir terk
ediliyordu. Gerisini yillarca birlikte yasadiklari komsularini
baltalarla, keserlerle oldurebilecek kadar "tahrik" olan o gozu donmus cani karakalabaliklar hallediyordu!..
Olaylarin ardindan belleklerde, gozleri oyulmus, kollari parcalanmis bedenler, tecavuz edilmis kadinlar, yakilmis yikilmis evler kalmisti. Bir de Suleyman Demirel’in olaylarin ardindan kendisini sıkıştıran gazetecilere soyledigi: "Bana sagcilar ve milliyetciler cinayet isliyor dedirtemezsiniz, boyle bir sey soylemiyorum, devlet cinayet isleyenin yakasina yapismak zorundadir" sozu belleklerde…
Kahramanmaras Katliami saniklarina ne olduguna gelince… 16 Nisan 1979’da askeri mahkemede baslayan dava, 8 Agustos 1980’de sonuclandi. Yargitay’a giden davanin saniklari, 1991 yilinda cikarilan terorle mucadele kanunu nedeniyle serbest kaldi. Davanin bir numarali sanigi Okkes Kenger -sonradan soyadini degistirerek Sendiler oldu – beraat ederek daha sonra 1991 yilinda MHP’den milletvekili oldu.
Aradan 28 yil gecti, yeni iddialar ortaya atildi. Okkes Sendiler yanitladi: "Kahramanmaras’ta Alevi-Sunni catismasi olmamistir."
Haklidir… Aleviler kimseyle catismamis, katledilmislerdir!
Onlar yasanan bu katliamin ustunu ne kadar ortmek isterlerse istesinler, ne kadar "unutalim" derlerse desinler, unutmayacagiz, unutturmayacagiz! [1] Yeni Gundem dergisi, 23-29 Kasim 1986, sayi 36.
feza kurkcuoglu