Evvel Ben De Yücelerde Gezerdim – Karacaoglan
Evvel ben de yücelerde gezerdim Şimdi enginlerde akan ben oldum Süren sürdü o yavrunun sefasın Kahrını cefasın çeken ben oldum…
Evvel ben de yücelerde gezerdim Şimdi enginlerde akan ben oldum Süren sürdü o yavrunun sefasın Kahrını cefasın çeken ben oldum…
Çıktım yücesine seyran ederken Engininden abaz abaz il gider Şol giden illerde gördüm bir gelin Kadir Mevla’m daha neler halk…
Ak kuğum ablak kuğum Dal burnuna kondu bu gün Menendinden sakınırdın Enginlere indin bu gün Helkeleri ele aldın Bezirgan bunarına…
Belli belli bağlarının boranı Çift çift olmuş çöllerinin ceranı Sana derim sana Munbuç Viranı Çarşısında çağrışan dellallar hanı Munbuç’un kapısı…
Yaz gelip de beş ayları doğunca Selleri gördüm de bulandım bu gün Lalesi yetmiş de sünbülü taze Gülleri gördüm de…
Bugün ben yarimden ayrı düşeli Her günüm bir yıla döndü gidiyor Gene zindan oldu dünya başıma Sinem ateşlere yandı gidiyor…
Garipçe garipçe öter Kızıl Öz’ün turnaları Yiğide eğlence yeter Ala gözün sürmeleri Öte döner hayallanır Beri döner çığalanır Yel esdikçe…
Yeşil başlı gövel ördek Uçar gider göle karşı Eğricesin tel tel etmiş Döker gider yare karşı Telli turnam sökün gelir…
Sağlıktır cihanın varı Çok ağladım kıldığım zarı Dostlar şol sevdiğim yarı Dün de görmedim bu gün de Gönül içinde gizli…