Gayrı bu dert bana oldu arkadaş
Tabibe gerek yok biz dertleşiriz
O bana bir bacı ben ona gardaş
Oturur baş başa biz halleşiriz
Derdim beni bu canımdan bezdirir
Derman için diyar diyar gezdirir
Gurbet elde ezim ezim ezdirir
Bir kırık saz ile biz dilleşiriz
Derdim çaresizdir söyler ağlarım
Gazel döker oldu gönül bağlarım
Kar kapladı erimiyor dağlarım
Gözüm yaşı ile biz selleşiriz
Bu dert başka derdi getirmez ise
Yaram daha fazla batırmaz ise
ERHAN´ı genç yaşta götürmez ise
Sazımın teliyle biz söyleşiriz
Diyen Aşık Erhan 12/02/1953 tarihinde Arguvan ilçesine bağlı Karahüyük köyünde doğdu. Kararahöyük köyüne pazar yeri kurulması nedeniyle evleri istimlak edilince İsaköy’e bağlı Karakaya mezrası’na göçtüler. Mezranın Karahüyük Köyüne daha yakın olmasından dolayı Aşık Erhan´ın Karahüyüklü olduğu da söylenir. Aynı zamanda Karakaya Mezrası Arguvan türkülerinin harman yeri olan eski adı ile Halpuz Mahallesinin yakınında bulunmaktadır. Verimli arazisi bulunan mezranın halkı eğitim ve öğretime gerekli önemi vermiş çok sayıda üniversite mezunu kişisi bulunmaktadır.
Aşık Erhan bu mezrada Yusufoğulları´ndan Ali´nin torunu Mehmet Ali´nin oğludur. Annesi İsa köyünde Hasan ve Aşur´un kızı Ayşe´dir. Asıl adı Erhan YILMAZ olan şair, şiirlerinde kendi ismi olan Erhan´ı mahlaz olarak kullanmaktadır.
Özellikle “Arguvan Ağzı” türkülerini söyleyen Erhan Yılmaz ayrıca Anadolu´nun çeşitli yörelerine ait halk türkülerini de en iyi şekilde söyleyen halk müziğinin usta sanatçısıdır.
Erhan YILMAZ İlkokul çağlarında ( 9-10 yaşlarında iken) ağabeyleri olan Ali ve Sadık YILMAZ´dan bağlama çalmasını öğrenir. İlkokulu kendi ilçesi Arguvan İlçe merkezinde, Ortaokul tahsilini Van ilinin Atatürk ortaokulunda bitirerek , lise tahsilini Malatya il merkezinde Malatya Lisesinde (Turan Emeksiz Lisesi) 1970 yılında tamamlar. Lise tahsilini yaparken çeşitli müsamerelere sazı ve sesi ile katılır. Malatya´nın ünlü sanatçılarından Sami KASAP ve Selahattin ALPAY´a başbağlama olarak eşlik eder. 1970 yılında Ankara´ya yerleşen şair ve Müzisyen Erhan YILMAZ Profesyonel bağlama sanatçısı olarak Bircan PULUKCUOĞLU, Bedia AKARTÜRK ve Emine KOÇ gibi TRT´nin birçok sanatçısına 1970-1973 yıllarında başbağlama olarak eşlik etti. Yurtiçinde, yurtdışında (Almanya, Hollanda) birçok konserler verdi. TRT Ankara Radyosu ve Televizyonları ile birçok yerel radyo ve televizyonlarında programlar yaptı. 1974 yılında Et ve Balık Kurumu´nda çalışma hayatına başlayan Erhan YILMAZ 1980 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü´nün müzik bölümünü bitirdi. Aynı yıl müzik öğretmeni olarak Edirne Lisesine atanması yapıldı. Ancak bu görevden istifa ederek eski işine geri döndü. 1986 yılında beri Ankara´da Türkiye´nin verimlilik merkezi olan Milli Prodüktivite Merkezi´ne girdi ve hala
görevdedir.
Hayatı müzikle iç içe olan Erhan YILMAZ halk müziği tarzında şiir yazmaya başlamıştır. Doğduğu büyüdüğü yöreden uzak kalan şairin; köy yaşamına, sıla özlemine ve hasretine, çileli köy yaşamına, yoksulluğa, çaresizliğe ve kimi zaman vurdumduymazlığa dair çok sayıda şiiri bulunmaktadır.
Kavun karpuz Kesirik´te Çermik´te
Morhamam´ı düşünelim birlikte
Hoşgörüyle sevgi ile dirlikte
Dolu içe demlenesin köylerde
ve
Kış yarıda buğday bulgur toplanır
Kılık değiştirip yüzler saklanır
Teneke çalarak biraz oynanır
Gelenekle olur köyde yaşamak
Diyen Aşık Erhan´ın uzak kaldığı yöresinin çileli yaşamını özlem dolu duygularla
yazdığı bir şiirinde
Diyarı gurbette keyfim yetse de
Özlüyorum ben sılama hasretim
Mezarım üstünde otlar bitsede
Köyüm bana ben köyüme hasretim
Şahrası, harmanı, honu düveni
Bağı, meyvesi var yoktur yiyeni
Köylümün var birbirine güveni
Köyüm bana ben köyüme hasretim
Paşa köyüm ağa köyüm bey köyüm
Yıkılmış evleri olmuş peğ köyüm
Üç-beş ihtiyarı kalmış sağ köyüm
Köyüm bana ben köyüme hasretim
Hatıra ERHAN´ı yaşatır köyde
Köye dönmek için ok olmuş yayda
Kimse kalmamış ki gide de neyde
Köyüm bana ben köyüme hasretim
Erhan yılmaz hasret, özlem, sevgi dolu şiirlerini 1997 yılında “Yılmadan Yorulmadan” isimli 140 sayfadan oluşan kitabında bir araya getirmiştir. Geleneksel halk şiirinin özeliklerini taşıyan şiirlerini 11 ve 8 hece ölçüsü ile yazmıştır. Kitabın bir bölümünde kendisinin Arguvan yöresinde derlemiş olduğu türkü sözleri bulunmaktadır.
Erhan Yılmaz’ın ikinci şiir kitabını Dr.Hasan Basri Kılıç hazırladı ve 2004 te yayınlandı Kitabın adı ‘Bıkmadan Usanmadan Arguvan’adır Kitapta Erhan Yılmaz’ın hayatı, anıları ve sonraki şiirleri yer almaktadır. Erhan Yılmaz tamamı Arguvan ezgilerinden olusan tam altı adet kaset çıkarmıştır Altıncı kasetini Dr. Hasan Basri Kılıç ile Eymir Köyü kültür evi yayarına yapmıştır.
Erhan YILMAZ´ın “Felek” isimli şiiri ile yazıma son veriyorum.
Küçük yaşta diyar gurbet gezerken
Ne bilirsin nerde ne yapar felek
Dallanıp ta budaklanam der iken
Bozgunculuk yapar işine felek
Od düşer sinene gülemen gayrı
Her dosttan halini soraman gayrı
Ana bacı gardaş göremen gayrı
Hasret koyar seni eşine felek
Garip elde derdin nedir bilinmez
Dağlar çepeçevre sıla görünmez
Dizde dermen olsa bile dönülmez
Kırar kollarını belini felek
Gurbet elde çaresizce gezersin
ERHAN çalar söyler yaran azarsın
Arguvan denince bağrın ezersin
Dar eder cihanı başına felek
Anlatım- Kaynak:Halil YAZGAN
Bilgi: www.radyoarguvan.com
www.radyoarguvan.com için hazırlanmış ve düzenlenmiştir…