Ozan Yazıcıoğlu

Cephelerde Mehmetçiğiz
Dar günlerde nöbetçiyiz
Hem üreten hem aşçıyız
Sofrada kovarlar bizi

YAZICIOĞLU hep çalıştım
Hem kocadım hem geliştim
Artık ortama alıştım
Serseri sayarlar bizi

Diyen Yazıcıoğlu 1938 yılında Arguvan ilçesinin Dolaylı Mahallesinde dünyaya geldi.
Dolaylı Mahallesi, Arguvan ilçe merkezinin yaklaşık 2 km. doğusunda bulunmaktadır. Çok eskibir yerleşim yeri olan Dolaylı,daha önce Halpuz ismi ile köy iken 1954 yılında Arguvan´ın ilçe olması ile birlikte Mahalle olarak ilçe merkezine bağlanmıştır.
Ozan Yazıcıoğlu�nun 1997 yılında yazdığı bir şiirinde;

Halpuz Köyüm şimdi Dolaylı olmuş
Bizim büyük pınar nerede kalmış
Dereler çeşmeler hep harap olmuş
Gelip gittiğimiz yollar değişmiş

Perişan halk düşmüş geçim derdine
Gurbete dağılmış dönmez yurduna
Doktor para ister bakmaz derdine
Yoksula uzanan eller değişmiş

Demekle, köydeki göç, neden ve sonuçlarını en iyi bir şekilde açıklamaktadır.
Ozan Muharrem Yazıcıoğlu Dolaylı (Halpuz) Mahallesinde Bölükemini kabilesindendir. Daha önce soyadı Bulut iken, mahkeme kararı ile Yazıcıoğlu olarak değiştirmiştir. Şiirlerinin son dörtlüğünde imza niteliği taşıyan mahlazını Yazıcıoğlu olarak kullanmaktadır. Yazıcıoğlunun babası Mehmet´e dedesi Mehmet´in adı konmuştur. Dedesi Mehmet Abuseyf´in oğludur. İlkokulu kendi köyünde okuyan Ozan, ortaokulu Malatya il merkezinde okudu. Daha 12 yaşlarında iken bir gün köylerine Aşık Veysel gelir. Aşık Veysel´in çalıp söylemesinden etkilenir. 12 yaşlarında saz çalıp türkü söylemeye heves duyar. Dar gelirli bir aileye mensup olan Muharrem Yazıcıoğlu hayatını anlattığı bir şiirinde;

Baba dayı kardeş hakir gördüler
Onlar zengin beni fakir gördüler
Beş yıl komşu köyde okur gördüler
Okumayı doğru buldum o günler

Hem talebe hem işçiyim hem çerçi
Köyümden başka görmedim çarşı
O zaman görüşüm çocuktu gerçi
Adana´da ırgat oldum o günler

Bir zaman köylerde sağlıkçı gezdim
Mahkemede katip oldum çok yazdım
Zakir oldum cemde sazımı dizdim
Erenler ceminde yoldum o zaman

Düşe kalka yolun sonu görüldü
Deli gönlüm çiçeklerde yoruldu
Küçük oğlum İstanbul�da vuruldu
Kendimi yollarda buldum o günler

Diyen ozanın, köyünün arazisinin dar ve tarımdan başka gelir kaynağı olmayan Dolaylı´nın halkı çoğaldıkça dışarıya sürekli göç vermiştir. Yaşanan bu göçler buranın insanının hasret ve özlem dolu duygularla beslemiştir. Bu duygular "Arguvan Ağzı" türkülerinde nakışlanır. İçli, duygulu ve ağıtvari bir makamla söylenir. "Arguvan Ağzı" türkülerinin çıkış noktası Dolaylı�dır. Muharrem Yazıcıoğlu´nun yüreği Arguvan Türküleri gibi dopdoludur. Bir şiirinde;

Turnam ne tatlıdır avazın sesi
Şahin pençe vurmuş yaradır yanın
Bende afkarlıyım yanıma gelin
Birlikte gidelim göllere doğru

Yazıcıoğlu askerlik hizmetini bitirdikten sonra 1952 yılında evlendi ve aynı yıl gezici sağlık memuru olarak Adıyaman ilinin Kahta ilçesine atandı. Çeşitli yerlerde görev yapan Yazıcıoğlu, 7 yıl sonra bu görevden ayrılır. 1959 yılında Adliye Katipliğine geçen Yazıcıoğlu, bu görevde de 7 yıl çalıştıktan sonra 1966 yılında işçi olarak Almanya�ya gider. 1974 yılında tekrar yurda dönen Yazıcıoğlu "Uyandık" isimli ilk şiir kitabını yayınlar. İlgi gören bu kitap 1975 yılında 2. baskısını yayınlamıştır.
1975 yılında yurt dışında konserler vermek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığınca Ali İzzet ile birlikte görevlendirilmiş olup 4-5 ay Almanya´da konser vermiştir. Yurt dışında konser verirken söylediği bir türküde;

Bizi dinlemeye gelen dostlarım
Görmek istiyorum hoş sefa geldin
Köyümden yurdumdan güzel haberler
Vermek istiyorum hoş sefa geldin

Havası, güneşi, suyu, kuşları
Kar yağıyor şiddetlidir kışları
Yavrumun yarimin çatık kaşları
Görmek istiyorum hoş sefa geldin

Yazıcıoğlu devletleri gezerim
Konuşurlar dertlerini yazarım
Güzel yurdum neden senden bezerim
Kalmak istiyorum hoş sefa geldin�

Diye seslenen Ozan, yurt dışından döndükten sonra Ankara Numune Hastanesinde tekrar çalışmaya başladı. Burada da 3 yıl çalıştıktan sonra emekliye ayrılarak Antalya´ya yerleşti.

Bölgeyi dünyayı tanıtan sensin
Türkülü güzellikle donatan sensin
Seni korumayan kuşak utansın
Sen kirlenme ben öleyim Akdeniz