Ünlü şair Nazım Hikmet Ran’ın Rusya’da bulunan naaşının Malatya’nın Arguvan İlçesi’ne getirilmesi için girişimlerin başlatıldığı bildirildi. Konuyla ilgili olarak Malatya’da Malatyalılar Derneği Başkanı Raşit Kısacık, dernek binasında bir basın açıklaması yaptı.
Kısacık, "Ünlü şairimiz Nazım Hikmet Ran’ın bildiğiniz gibi mezarı Rusya’nın başkentindeki Novodeviçe (Bakire kız) Mezarlığı’nda bulunmaktadır. Bu dilekçimiz üzerine Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızılay, hemen Belediye Meclisi’ni toplamış ve tartışmasız bir şekilde ünlü şairin naaşının Arguvan’a getirilerek, vasiyet gereği bir köy mezarlığına ve bir çınar ağacının dibine defnetmeyi sevinçle ve tartışmasız bir şekilde oy birliğiyle kabul etmiştir" dedi.
Kısacık, Arguvan Belediye Meclisi’nin aldığı karar gereğince TBMM Başkanı Bülent Arınç başta olmak üzere, Başbakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Rus Büyükelçiliği nezdinde temaslara başlanıldığını belirtti.
Anadolu’da görülmeyi vasiyet eden, ancak Türk vatandaşlığından çıkarıldığı için bu vasiyeti bugüne kadar yerine getirilmeyen Nazım Hikmet Ran’ın 27 Nisan 1953 tarihinde yazdığı “Vasiyet” isimli şiiri şöyle:
VASİYET
Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.
Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe’yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan.
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
– öyle gibi de görünüyor –
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani…