Gine dertli dertli iniliyorsun
Sarı turnam sinen yaralandı mı
Hiç el değmeden de iniliyorsun
Sarı turnam sinen parelendi mi
Yoksa sana yad düzen mi düzdüler
Perdelerin tel tel edip üzdüler
Tellerini sırmadan mı süzdüler
Sarı turnam sinen yaralandı mı
Bahar seli gibi akıp çağlama
Dertli ötüp yüreğimi dağlama
Üstadını buldurayım ağlama
Sarı turnam sinen yaralandı mı
Yas mı tuttun giyinmişsin karalar
Senin derdin açar bana yaralar
Esiri der nedir buna çareler
Sarı turnam sinen yaralandı mı
Turnam niçin ahvalimi bilmezsin
Bendeki yaralar türlü türlüdür
Öğüt versem öğüdümden almazsın
Bendeki yaralar türlü türlüdür
Uçup havalanma yellere karşı
Bülbül figan eder güllere karşı
Gel beni ağlatma ellere karşı
Bendeki yaralar türlü türlüdür
Pir Sultan Abdal’ım ben de böyleyim
Emir haktan geldi kime neyleyim
Derdim çoktur hangisini söyleyim
Bendeki yaralar türlü türlüdür
Pir Sultan Abdal
Divriği yöresinden Mahmut Erdal kaynak gösterilerek yayınlanmaktadır. Mahmut Erdal, Karacaoğlan mahlaslı olarak bilinmesine karşın aslında Esiri ve Pir Sultan’ın iki ayrı şiirinden oluştuğunu vurgulamaktadır. Onun için bu biçim de aktarılmaktadır.