BEKLENENLER BEKLETILMEMELIDIR
TBMM de anayasa deyisikligiyle ilgili tartismalara göz koyup kulak asildiginda Cag a cark mi ettirmek isteniyor demesi geliyor insanin…
idare istediklerini yaptiramadigi kurumu kendi yandasi etmek icin anayasada degisiklige gidyor gibi muhalefetin sert tepkileri izlenmekte…
1981 askeri cuntanin dayattigi anayasada oldugu gibi, AKP nin yapmak istedigi deyisikliklerden muhalefetin kaygilari kamu oyunda da tartisma konusu oldu…
Örnegin: 12 Eylülcüler idamlar, kayiplar, iskenceler gibi hesaplarin verilmesinin zor olacagini bilerek kendilerini koruyacak maddeleri anayasalarina koyup gittiler…
Öyleyken, o günlerden günümüze dek, neydi o ayip ve acilar?, sorusuyla meclis henüz oturamadi…
Sayin Baykal sorusturulma bekleyen 608 yolsuzluk ve usülsüzlük dosyalarinin TBMM raflarinda bekletildiginden söz etmekte…
O zaman kim kimi sorgulayack ki? Ya da öylesi bir meclise milletin sayginligi ne olabilir?
Bir gün olur, birileri cikip gecin siraya diyebilir, iyisi önceden anayasal bir güvence haksiz ve yolsuz dosya sahipleri icin firsat da varken, düsünülmüs olmasi , gecmise dönüp bakildiginda akla yakin…
Su an icin o hirsizlar her kimse, anayasal bir engelin gölgesinde saklanabiliyor olsalar da, kamu vijdaninda her an ve her gün sorgulandiklarinin farkinda olmalilar..
Peki, bu kadar 608 gib usülsüzlügün üstüne kanat geren bir yürütmeye mevcut anayasa ve yasalar nasil bir durus tavsiye ediyor?. Herkes ondan anayasadan ve degisiklerden bahsediyor ya…
Anayasa deyince; Dünya nin bir cok ülkesinde, azda olsa liberal anayasalarin izin verdigi ölcülerde siniflar arasi uzlasma cabalarina ragmen takilip döküldükleri görülmektedir.
Cagin geregi anayasalar insani degerlerin koruyucusu olarak hazirlanmadikca, dünya daha da kötü calkantilara meydan olmaktan kendini alamayacaktir…
Cagdas insancil bir sistemlesmenin önünde daha ne kadar direnebilecek, dünya tekelleri?, ve aradaki hirsiz capuculara, bunun cevabi da kesin. Yanli icraatlariyla sikisan iktidarlarin o yollari denemeleri kurtulus adina biraz daha, biraz dahalarla tüm gücleriyle direnselerde, (Tekel emekcilerin eylemleri herkese yasa yapmada da yön belirlemis olmali…
Her ülkede oldugu gibi, yasami esas alan sorunlar sistemcileri kriz yakistirmalariyla bir adim daha basi bosluga cekemeyecektir…
Türkiyede, 12 Eylülün arkasindan iktidar olan ve o anayasayla özellestirme yoluna soyunan ANAP iktidarinin biriktirdigi veballer Tekel Emekcilerininin eylemleriyle günün iktidarinin üzerine bir kara bulut gibi cöktü demektir.. O bir beklenen ve dikkate deger övülecek dayanisma örnegiydi…
Yürütmedekiler su ara sansli gibi görünüyor olabilirler, kendi acilarindan. Anayasa degisikligi tartismalarinin arkasina bir de Amerikan temsilciler meclisinde Türkiye aleyhine alinan ermeni soy kirimi karari geldi…
AKP hic gündem deyistirmeden 2011 genel secimlere kadar, politikalarina uygun bu iki konuyu gündeminde tutacaktir. Ülkenin icnde bulundugu sorunlar belli kesimlere ait sorunlardir, deyip önemsemeden gecebilirler.
Ancak; 608 suc dosyasi ve ülkenin icine cekildigi sikintilarin üstü bos laflarla kapatilabilir, düsüncesi yutulabilir cinsten olmasa gerek…
Baskan Obama,nin secim vadlerinden biri olan, Ermeni soy kirimi tasarrisini onaylama sözü yerine getirildi.
1950 lerden beri orta dogu ve dünya emperyalist politikalarina tüm gücüyle destek olan Türkiye bundan böyle ABD ye karsi, iktidar ve iktidar olacaklarla nasil bir politika izleyecek? kamu oyu elbetteki, iliskileri bundan böyle daha da dikkatli takip edecektir…
Ermenilerin bu konuyu tüm dünya ya onaylatmadaki amaci nedir? Gecmiste kim kime etmedi ki?, Dünya tarihi katliamlarla doludur. Öncelikle Ermeniler iskal ettiginiz Karabagdan bir çekilsenize? Gelisen uzay caginda dünya bariscil bir düzen beklerken… Gecmisten bu günü sorgulamak kimin ne isine yarar?
Su anda dünyayi yerine oturtma cabalari karsisinda, yapilacak tek sey gecmisten günümüze dek, insanlik adina islenmis haksiz katliamlarin sorumlulari hic de bir milletten sayilmadan lanetlenmelidir ve baris adina yepyeni bir dünya politikasi daha da gecikmeden düsünülmelidir…
Öyleyken, demokratik, cagdas, insana laik oldugu yerde, yasami öngören bir anayasa yerine, toplumda taraflar olusturup tarafinin mutlulugu icin, devlet yönetmeye kalkismak ta tepedekilerini bile uykusundan eder…
Borc batagina itilmis bir ülkede, issizlik yoksulluk cigliklari ayyuktayken TBMM sinde iktidar ve muhalefet 72 Milyonun vekilleri olarak, Basta, yolsuzlardan hesap sorulmali ve hesap alinmalidir. Birilerinin tuzu kuru olabilir, ancak, milyonlar perisaniz diyor ve seslere kulak asip bekleyenler bekletilmemelidir diyoruz.
Saygilarimla.