Yakılarak 37 insanın canına kıyıldığı Madımak bir anıt müzeye dönüştürülsün, Alevilerin önü kesilen taleplerinden bir tanesidir& O insan yakılan yerde, 15 yıl etrafa et koklattırdılar, dışarı atılması için de, bir 15 yıl uğraşı verildi. Bu olay her kınanmada devletin tavrı ve inadıyla karşı karşıya kalınmıştır ve her yıl da kınayarak Ülkeyi o ayıptan kurtarmak için, işin peşinde ve önünde hep Alevi örgütleri vardi… Olay, ortak çizilen Misakı Milliye sınırları içinde, tam da orta yerde, Sivasda gerçekleştirilmişti…
Öyleyken: Şu günlerde, Amerika ve İsveç meclislerinde bilindiği üzere ,Türkiye de ermeni soy kırımı iddiasıyla aleyhte kararlar alındı. Evet, 95 yıl sonra bazı ülkelerin bu tip girişimlerinin arkasında gizli hesapların olduğu düşünülebilir ve karşı siyasi çıkışlar da normaldir, yapılıyor da… Ancak:
S. Başbakan Yüz Bin Ermeni yi sınır dışı edebiliriz gibi çıkışlarıyla iddia edilenlerin altına imza attı gibi yorumlanmayacak mı? Öbür yandan, dünyanın değişik ülkelerinde yaşamını kurmuş 7 Milyon Türkiyeli yurttaşın rahatının kaçırılacağı akla gelmez mi?
Dünya konjotürüne bakıldığında, bu tip böbürlenerek erkekleşmeler kıyametleri bile beraberinde getirmiştir…
Değerli dostlar, Ülkeyi kirli bir siyasetin içinde yuvarlayarak yönlendirme politikaları, geleceğe neleri beraberinde taşıyacaktır, düşünebiliyor muyuz?
Sivas Maraş Malatya, Çorum, Gazi, gibi, yurdun birer parçası olan bu yerlerde insan yakma ve kesme barbarlığı karşısında Devlet yönetenlerin sergiledigi tavır, bizlere çok şeyler anlatıyor olmalı&İçerde bu ayıplardan arınılsın, gibi demokratik laik aydin bir türkiye isteyenlerin karşısında olduğu gibi, Amerikan ve İsveç kararları karşısında da, hep birden erkekleştiler. Başlatılan açılımlarda da yıkın gitsin, sizde kurtulun bizde diyenlerle diz dize, laüballi görünenler, Alevi köylerine okul yapan sen misin ?, diyerek namuslu insan bulup başına çullananlar, geçmişlerden olduğu gibi tarih sizden de söz edecektir…
Maraş katili Sivas katliam, öncüsü, sözüm ona Alevi çalıştaylara görüş almak için davet edildiler. Aleviler, oldugunuz gibi degil, bizim dedigimiz gibi alevi olun dayatmalarıyla, Hükümet olmanın avantaçları ile, arkalarına bile bakmadan, geçmişlerden miras insan hak ve hukukunu, Erkekliğime dokunuldu, ben erkeğim lan, karı gibi konuşma, erkek ol erkek, Başına izar at okkabazlığı ile, Emevi zihniyetini sistemleştirmeye çalışanlarla ülkenin önü açılacak gibi düşünmek yanılgıdan başka bir şey olamaz?
Açılan onca yaraların kapatılması için, neden yalnız alevi yurttaşlara çözüm istettirildi?
İnsanlar yakıldı, aydınlar öldürüldü, asıldı, kaybedilenlerin arkasından ağlayanların feryadına kimler kulak bile asmamıştır. O insanlar bu ülkenin insanlari degil miydi? Türkiye de bu sesler, sorumlu yetkililerin kulaklarindan bir an bile eksilmiş değildir.
Ülke de kirli siyasetin mirasına konan o kirlerin kokusuyla nemalananlarla mı hak ve özgürlüklerin önü acilacak?
Bu sisteme her oturan bir daha da millet belasına uğramadan asla kalkmayacaklardır…
1915 Ermeni olaylarını tarihçiler bilir, onlar açıklasın diyen ağızlar, Maraş , Sivas, Çorum , Malatya ve Gazi katliamlarını, bu günün devlet yetkilileri siz de bizzat günü birlik yaşamamış mıydınız?. Yükselen onca sesler karşısında geçmişteki hükümet edenler dahil kılınız bile kıpırdamış degildir? Dışarıda alınan kararlar karşısında, milletin ortalarına dalıp dikilip erkekleşiyorsunuz… Ülke de her şey sizin haddinize düştü, bir de demokrasiyi agziniza aldi açılımlardan bahs etmektesiniz..
Herkesin birbirini iyi görüp izleyebildiği çağdaş bir dünyada tavır ve icraatlar ortadadır, gelmiş geçmiş iktidarlar dahil, işlenen suçlar karşısında, seyriniz gittikçe de korkulu gelecek azl etmektedir.
Alıştığınız sistem bir süre için işinize gelebilir, ancak, gelecek de hep bu tip icraatlarınızla erkekleştikçe eksileceksiniz, burası da bilinmiş ola…
Alman Nazilerin yahudi katliamı hiç bir ülke gündemine getirilmedi, çünkü o günlerden sonra sistem olarak insana kıyma ayıbından yana bir tutum içinde olmadılar ve olmamaya da dikkat etmekteler. Möln Ve Solingen olayları karşısında, Alman Devletinin tavrı sizlerden birilerinin de bulundugu anmalarda görüldü…
Zamanın başbakanlarından merhum Willi Brand Başbakanken İsraile gitti, her türlü taşlama ve hakaretler karşısında, her şeye rağmen, sizlerden devletim adina özür dilemeye geldim demişti… Sizse, dönemin gelmiş ve gidecek tüm iktidarları yeminle üstlendiğiniz sorumlulukla ve yetkilerle hırsızla hırsız, katille katil, yobazla yobaz yanli görünüp aydın çağdaş kesimler karşısında hep erkekleştiniz…
Milletin kalabalığında ortalara dikilip erkekleşiyorsunuz , İçerde, suçlulardan hesap sorma ve ülkeyi suçtan suçlulardan arındırmak erkekliğinize dokunuyor olsa gerek& Ülke daşlarını huzursuzluğa itme adına, sisteme kurnazca sokuldunuz… yukarda dediğim cinsten, erkekleşmeler karşısında ülke insanları bekledikleri insancıl bir hukuk sistemini elbetteki bir gün yakalayacaklardir.
Saygilarimla