Siyasi İktidar ve muhalefet, yıllar yılı Alevileri içi boş vaadlerle seçimden seçime arkalarından çekip götürme politikalarını bırakmaktan yana hiç de değiller.
Asıl taleplerin İftar ve Aşure ile üzerlerini kapatıp, yavuşakça onları bir oy potansiyeli olarak görmeye çalıştığınız dikkatlerden kaçmış da değil. Alevilere bu kurnazca yaklaşma politikalarınızın bir ayıp ve kusur olarak değerlendirildiğini de bilesiniz.
-Diyanet kurumu kapatılsın
-Mecburi din dersleri kaldırılsın
-Cem evleri ibadet yerleri olarak yasal sıtatüye kavuşturulsun
-Madımak müze olsun.
Aleviler bu tekliflerden geri adım atacak olursa, tarihi bir vebalı da onlar omuzlamış olacaklardır.
Çünkü, bu teklifler, özgürlüklerin ve çağdaşlaşmanın önünü açacak olan demokratik tekliflerdir. Siyasi iktidar ve muhalefet, eğer Alevilere sizi tanıdıkları yerde görünmek istemiyorsanız, bu teklifleri meclisinize taşır, Ülkeyi, sosyal ve demokratik bir devlet olmanın önünü açıp, bazı sıkıntılardan kurtarmış olursunuz.
Demokrasinin amaç değil bir araç, olduğu gerçeği ne yazık ki görüldü bile.
Yukarda ki teklifleri mısırda sağır Sultan duydu da, siz mi duymadınız?
Alevi başvurularının ötesinde, Avrupa birliği ilerleme raporunda bunlar kriterler olarak geçmiyor mu?
Hadi, niyetiniz ne ise bu tekliflere müsbet, menfi bir şey deyin, deyin de görsün ve iyiden iyiye tanısın herkes sizi.
S. Başbakan, bir dini lider gibi siyasete soyundunuz, Devletin tepesine kadar da, tam kadro siz eğilimlilerin desteğiyle gelip oturdunuz. İftardan hemen sonra, Ankara 6, İdare Mahkemesi´nin kararı hatırlatıldığında, Alevilerden bir teklif almadım dediniz. Doğru mu dediniz? Hiç de ciddiye almadığım bir yöntem, amma, yemin edin, aslında yeminlisiniz, o konuda da samimi olduğunuza herkes inansın, yada sizi yarınlara yorumlasınlar.
Çünkü, gelişmiş bir hukuk ülkesi olamadığımız için, yemin henüz geçerliliğini ve inandırıcılığını korumaktadır. En çok da yapınız itibariyle sizi bağlar.
Önünüzde yerel düzeyde seçimler var, O seçimlerde parti isimleri önemli ölçüde rol oynayacaktır. Bu çıkışlarınızla yüzleşeceksiniz, seçmen karşısında. Yada, Yukarda sıraladığım teklifler, o tarihlere kadar, Meclis´ten geçmiş yasalaşmış olursa, bu seferinde denenmek için değil de, inandırıcı olarak gidesiniz seçmene.
Hem de Avrupa birliği yolunda samimiyseniz, bazı engelleri de birlikte aşmış olursunuz.
Aynı zamanda bir demokrasi sınavı ile yüz yüze olduğunuzu da bilmiş olasınız.
Bilinen bir çok gerçek var ki, ilkel politikalar yüzünden, geriye dönüp baktığımızda utanç verici ne çok ayıpla yüz yüze geliyoruz. Daha hemen bir yıl içerisinde ırkçılık ve kökten dincilerin işlediği katliamlardan, Aydın, Demokrat saygıyla andığımız bir dünya insanı, "Hırant DİNK" niye katledildi?, nedenleriyle yüzleşilmelidir. Malatya da daha dün, 2007 Nisan ortalarında üç insanın boğazlanarak katledilme olayı, tamı tamına yanlış ilkel yapılanmanın ve kurumlara odaklanmanın ürünü değil miyd?.
İnsanları inançlarından, dilinden, cinsiyetinden ve bazı farklılıklardan dolayı "Yunusun şiarı ile" Allah yarattı deyip, insan olarak görmediğiniz sürece, gelişen ve buluşan dünya milletleri arasında yeriniz ve itibarınız yalnız çıkar ilişkileriniz söz konusu olduğunda yüz yüze gelebilirsiniz. Aksi halde, Demokratik insani değerler konusunda dünya milletleri yanında ne yüzünüz ve ne de yeriniz olacaktır. Siz her şeyin hesabını yapmakta ustasınız, yine de diyeyim. Yöneticilerin tarafsızlığı ve insancıl düşünce üretme ve uygulama zorunluluğu vardır.
Başından belirttiğim gibi, `Halk Aşuresini ve iftarını kendi gelenek ve göreneklerine göre yapar´ ve yaşarlar. Siz hukukunuzu insancıllaştırıp tarafsız işletmek zorundasınız.
Saygılarımla